Merkezimize Hoşgeldiniz
0 (312) 261 0095
1523. Sk. No: 1 Etimesgut

Parkinson Hastalığı ve Tedavisi

[vc_row][vc_column][vc_column_text]

Parkinson Hastalığı

Parkinson, Alzheimer hastalığından sonra en sık rastlanan, yavaş ilerleyici, nörodejeneratif nitelikte bir beyin hastalığıdır. Beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden Parkinson, hareketlerde yavaşlama, istirahat sırasında titreme, vücudun hafifçe önde doğru eğilmesi gibi semptomlarla karakterizedir. Kadınlara oranla erkeklerde %50 oranında daha fazla görülen bu nörolojik hastalık, çoğunlukla 60 yaş üzerindeki kişilerde görülse de 20 ila 40 yaşları arasında da ortaya çıkabilir. Hastalık genellikle sinsi başlar ve belirtileri yıllar içinde, son derece yavaş ama giderek artan biçimde ilerler.

Hastalığın Belirtileri Nelerdir?

Parkinson hastalığının belirtileri; Titreme, en çarpıcı bulgusudur. Hastaların % 80’inde bulunur. Titreme sıklıkla bir taraftaki elde, bazen de ayakta ortaya çıkar. Tek bir parmağın titremesi ile sınırlı kalabildiği gibi tüm uzuvda, bazen de dilde, dudaklarda ve çenede de olabilir. Titreme istirahatte belirgindir, uyku sırasında ve o uzvun harekete başlaması ile kaybolur. Sinirlilik, yürüme, stres altında kalma, zihinsel faaliyetle titreme artar. Parkinson hastalığında katılık veya sertlik en sık el, ayak bileği, dirsek veya diz eklemlerinin pasif hareketlerinde saptanır. Hastalar kas sertliğini yorgunluk, batma hissi, ağrı veya kramp şeklinde hissedebilir.

Hastaların basit günlük işlerini yapma sırasında, örneğin düğme ilikleme, ayakkabı bağlama, yazı yazma, çatal- bıçak kullanma gibi incelik isteyen işlerde, başlangıçta hafif derecede hissettikleri güçlük giderek artar. Bu hareketlerin yavaşlamasının yanı sıra, gözleri kırpmak ve yürürken kolları sallamak gibi otomatik olarak yapılan, birbirinin aynı olan hareketler de azalır ya da kaybolur. Hastalığın ilerlemiş dönemlerinde ise hareketsizlik ortaya çıkar.

Hareket yavaşlığı ne kadar belirgin olsa da hastaların kas gücü normaldir. Parkinson hastaları öne doğru hafifçe eğik durma eğilimindedir. Yürürken ve ayakta dururken bu durum daha belirgin olur. Hastalar yürürken ve ayakta dururken bir veya her iki kolunu dirsekten bükme eğilimindedir. Sonra konuşma bozukluğu olabilir. Parkinson hastalarının yarısının konuşmalarında bir değişiklik olmaz. İlk değişiklik genellikle yumuşak tonda bir konuşma şeklidir. Hastaların konuşmalarında doğal müzikalite, yani konuşmadaki inici çıkıcı ses tonlarının kaybı söz konusudur, monoton konuşurlar. Bazı hastalarsa hem monoton hem de yumuşak ve hızlı tonda konuşurlar. Hastaların konuşması zamanla anlaşılmaz olabilir.

Yürüme bozuklukları da söz konusudur. Parkinson hastalığının erken dönemlerinde birçok hastanın yürümesi normaldir ve yıllarca normal kalabilir. Kimi hastada ise hastalık için tipik olan küçük adımlarla yürüme hali dikkati çeker.[/vc_column_text][vc_single_image image=”1883″ img_size=”full” alignment=”center”][vc_column_text]

Parkinson Hastalığı ve Rehabilitasyon

Rehabilitasyon yaklaşımları hastalık ilerleyişine, hastanın engellilik düzeyine göre düzenlenir. Parkinson hastalarında fizyoterapist eşliğinde yapılan egzersiz programının bireysel uygulanan ev egzersiz programı ile yaşam kalitesi üzerindeki etkilerinin karşılaştırılması amacıyla yapılan çalışmada fizyoterapist eşliğinde yapılan egzersizlerin daha etkin olduğu saptanmıştır. Yapılan kontrollü çalışmalarda alt ekstremite motor güçlendirme programları, yüksek yoğunluklu aerobik egzersizler, belirli sözel komutları kullanılarak dikkati yoğunlaştırma stratejileri, duyusal uyarılar, aktif aksiyel rotasyon egzersizleri ve tekrarlı spesifik görevler, üzerinde durulan rehabilitasyon yaklaşımlarıdır. Parkinsonlu hastanın özelliklerine ve ihtiyaçlarına uygun bir program içinde relaksasyon (gevşeme) egzersizleri, eklem hareket açıklığı egzersizleri, aerobik egzersizler, solunum egzersizleri, güçlendirme egzersizleri, denge ve koordinasyon egzersizleri, iş ve uğraşı terapisi, dans yer alabilir. Relaksasyon (gevşeme) egzersizleri ile rijiditede azalma sağlandıktan sonra rehabilitasyon programında daha kolay ilerleme sağlanılabilir.

Aerobik egzersizler ve solunum egzersizleri, Düşük yoğunluklu aerobik egzersizler hastaların maksimum oksijen tüketim kapasitelerini, yürüme kinematiği ve mesafelerini olumlu etkilemektedir. Mobilize olmayan hastalar oturduğu yerde tempolu adım alma egzersizleri yapabilir. Parkinsonlu hastalarda treadmil eğiliminin yürüme hızını, çift adım uzunluğunu, yürüme mesafesini arttırdığı, hastalığın erken dönemlerinde başlanan solunum egzersizleri, doğru postür eğitimi ve gözde ekstansiyonunun korunması kardiyopulmoner ve kas-iskelet sistemi kopmlikasyonlarının önlenmesi açısından önem taşır. İleri evrelerde solunum egzersizlerine öksürme teknikleri spirometre kullanımı ve solunum tedavisi teknikleri eklenir.

Güçlendirme Egzersizleri, PH’da kas zaafı günlük yaşam aktiviteleri, yürüme, denge ve düşmelerle yakın ilişkilidir.

Postüral stabilite ve denge eğitimi, Hasta ve yakınlarına düşme ile ilgili risk faktörleri ve bu riski azaltacak çevresel önlemler anlatılmalıdır. Stabil ve daha az stabil yüzeylerde ekstremite hareketleri de eklenerek denge çalışılır.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

Leave A Comment